Tarih boyunca pek çok sıra dışı hükümdar sahneye çıktı; ancak Fâtımî halifesi el-Hâkim Biemrillah (996–1021) kadar gizemli ve çelişkili olanı az bulunur. Kimi tarihçiler onu dahi, kimileri ise bir zalim ya da deli olarak tanımlar. 25 yıllık iktidarı boyunca aldığı kararlar ve gerçekleştirdiği uygulamalar hem Mısır halkını hem de çevresindeki İslam ve gayrimüslim toplulukları derinden etkiledi.
Tutarsızlıklarla Dolu Bir İktidar
El-Hâkim’in davranışları çoğu zaman
önceden kestirilemezdi. Bir gün bir hizmetkârına yüksek unvanlar verirken,
ertesi gün aynı kişinin uzuvlarını kestiriyordu. Şehirde tek başına eşekle
gezip esnaf denetler, gece dükkanların açık kalmasını emrederdi. Bir gün Kahire
çarşısında dolaşırken kasap dükkânına girerek eline bir satır alıp
yanındakilerden birini öldürmüş ve sonra da hiçbir şey olmamış gibi oradan
ayrılmıştır. Daha sonra çok güzel bir kefen ve güzel kokular göndermiş,
cenazenin yıkanmasını, kefenlenmesini ve defnedilmesini emretmişti. Alkol,
eğlence, satranç, Nil üzerinde gezinti gibi pek çok sosyal aktiviteyi
yasaklayan el-Hâkim, kadınların sokağa çıkmasını da büyük ölçüde engelledi. Bu
yasağın uygulanması için kontrol mekanizmaları kurdu, kadınlara
refakat edecek görevliler atadı ve izin kağıtları düzenletti.
Müslüman Olmayanlara Yönelik Sert Politikalar
El-Hâkim’in iktidarının bir diğer çarpıcı boyutu, gayrimüslimlere uyguladığı baskılardı. Kiliseler ve sinagoglar yıktırıldı, dini semboller tahrip edildi, gayrimüslimlerin kıyafetleriyle ve sosyal yaşamlarıyla ilgili ağır düzenlemeler getirildi. Kilise ayinlerini ve bayram kutlamalarını yasakladı. Müslümanların eşeklerine binmemelerini, onlarla birlikte aynı hamama girmemelerini, Müslümanlarla aynı gemiye binmemelerini, Müslüman hizmetçiler çalıştırmamalarını emreden el-Hâkim, onların bayram kutlamalarını ve çan çalmalarını yasaklamış ve kiliselerdeki tüm haçları söktürmüştür. Yahudilerin boyunlarına çıngırak, Hristiyanların ise 2,5 kiloluk bir haç taşımalarını emretmişti.
Pek çok Hristiyan kâtip, devlet görevlisi,
maruz kaldıkları baskılar yüzünden Müslüman oldu. Yaşananlardan ötürü
rahatsızlık duyan ve can ve mal güvenliklerinden endişe eden Hristiyanlar
Mısır’dan ayrılarak Lazkiye ve Antakya başta olmak üzere Bizans şehirlerine göç
etiler. Ancak zamanla bu katı politikalarında değişiklikler oldu. Hayatının son
yıllarında Hristiyanlara tanınan haklar geri verildi, kiliseler yeniden açıldı
ve baskılar hafifletildi.
Gizemli Bir Son
El-Hâkim'in hayatı kadar ölümü de
sırlarla doluydu. Yalnız başına çıktığı el-Mukattam Dağı’ndan bir daha geri
dönmedi. Sadece kanlı giysisi ve bilekleri kesilmiş haldeki eşeği bulundu. Bu
olay, onun ilahi bir deneyim yaşadığına inanan bazı kesimlerce farklı
biçimlerde yorumlandı ve zamanla efsaneleştirildi.
Yazar: Belma DÖNMEZ
KAYNAK
Yahyâ b. Saîd el-Antâkî-et-Târîh
(Arapça)
Yorumlar
Yorum Gönder